Troya Nerededir?

Hisarlık Tepe'deki Roma Dönemi İlion Kenti MS 500'lerdeki iki deprem sonrasında büyük oranda terk edilmişti. Daha sonraki dönemlerde Hristiyanlık dininin güçlenmesi ve çok tanrılı dinlerden tek tanrılı dinlere geçilmesiyle önemi azalmıştır, hatta bir dönem tümüyle unutulmuştur. Ancak Troya adı yörede yaşamaya devam etmiştir. En azından 1103'den itibaren Troya'nın yerinin nerede olduğunun bilinmediğini söyleyebiliriz. Bu dönem gezginleri Ege'den gelince Bozcaada'nın karşısında ilk gördükleri Aleksandria Troas'ı (Troas'daki İskenderiye) Troya olarak kabul etmişlerdir. Bu hatalı lokalizasyon yaklaşık 100 yıl sürmüştür. Daha sonra ise Jean Baptiste le Chevalier 1785'te, Troya'yı, İlyada Destanı'nında anlatılan su kaynakları nedeniyle, Pınarbaşı'nın üst tarafındaki Ballı Dağ'a yerleştirmiştir. Bu ikinci hatalı lokalizasyon, 1822 yılında İngiliz Maclaren'ın, İlyada Destanı'nda Karamenderes (Skamandros) ve Dümrek (Simois) akarsularından yola çıkarak, Hisarlık Tepe'nin İlion/Troya olduğu görüşünü ortaya atmıştır. Bu görüşü 1863 yılında yaptığı kazılarla ilk kez sınayan ise, Çanakkale’de yaşayan İngiliz Konsolosu Frank Calvert’tir. 1871 yılından itibaren ise Alman Heinrich Schliemann’nın başlattığı büyük çapta kazılar Hisarlık’ın Troya ile özdeşleştirilmesi konusunda önemli veriler ortaya koymuştur.

Troya’nın Hisarlık Tepe’de olduğu yüzdeyüz ispatlanamasa da, şimdiye kadar yapılan arkeolojik, filolojik ve tarihsel çalışmalar bize başka bir olasılığın geçerli olmayacağını göstermiştir.