M.Ö.5. yüzyıla tarihlenen antik dönem vazo resminde Troyalı savaşçılar. Troyalıların nereden geldikleri ve kimler oldukları ile ilgili sorulara kesin cevaplar vermek çok zordur. Yine ayı zamanda İlyada Destanı'ndaki Priamos, Hektor, Paris, Hekabe gibi kişilerin gerçekten yaşayıp yaşamadıklarını da kesin olarak bilinmemektedir. Hititçe metinlerdeki Aleksandros/Paris özdeşliği gibi, bazı Troya isimlerle benzerlik gösterseler de, kesin olarak o isimlerin o kişiler olduklarını tespit etmek şimdilik mümkün değildir. Troya'daki yerleşme, yeni dönem kazılarında saptandığı üzere, MÖ 3500'lerde kurulmuştur (Prof. Dr. M. O. Korfmann bu tabakayı Troya 0 olarak tanımlamıştır). Daha sonraki savunmalı verleşmeler Troya I'le (MÖ 3000) başlamaktadır. Söz konusu bu yerleşme silsilesi savaş, yangın, deprem gibi felaketler sonucunda yıkılıp yakılıp MS 500'lere kadar ulaşmıştır. Kültür tarihi açısından yazının olmadığı ilk kuruluş döneminde Troyalılar'ın kim olduğu ve nerden geldiği gibi bir soruya cevap vermek imkansızdır, ancak arkeolojik buluntular Troya I'den Troya VII'ye kadar elde edilen mimari, çanak çömlek ve diğer buluntulardan, buradaki kültürün Anadolu karakterli bir kültür olduğunu ortaya koymuştur. Son dönem araştırmaları özellikle Troya II döneminde birden bire ortaya çıkan iki kulplu kapların (depas) Eskişehir Bölgesi'nde, Troya'dan yaklaşık 200 yıl daha önce ortaya çıktığını ve buradan Batı Anadolu ve Troya'va geldiğini ortaya koymaktadır.