Homeros Troya'sı M.Ö.1200'lerde kalesi, aşağı kenti ve savunma hendeğiyle oldukça iyi korunmaktadır.
Schliemann, 1873 yılında hazineleri bulduğu "yanık kent" Troya Il'yi Troya Savaşı'nın kalıntıları olduğunu düşündü. Ölmeden kısa bir süre önce 1200 yıllık bu hatasını anladı. Schliemann'ın ölümünden sonra, 1893-94 yılında Troya'da kazılar yapan Mimar W. Dörpfeld ise aynı görüşleri Troya VI kenti için geçerli saydı. Aradan uzun bir süre geçtikten sonra, 1932-38 yılları arasında Troya'da oldukça detaylı kazılar yapan C. Blegen ise VIIa katmanındaki kentin Homeros'un Troyası olduğunu öne sürdü. Ancak bu üç farklı katmandaki tek ortak bulgu hepsinde bir tahribatın olmasıydı. Sonuçta en önemli argüman, arkeologların Homeros'un kentini bulduklarına inanmalarıydı. Aslında bu konudaki en önemli ve inandırıcı veri, Troya dışındaki buluntulardadır. Orta Anadolu'da Boğazköy'deki Hitit İmparatorluğu'nun başkenti Hattuşa'da ele geçen tabletler, Batı Anadolu'daki Taruwisa/Wilusa isimli bir kent ve bu kent uğruna yapılan savaşlardan bahsetmektedir. Son yıllardaki yeni buluş ve görüşler söz konusu bu kentin Hisarlık/Troya ile özdeş olduğunu ortaya koymaktadır. Burdan yola çıkarsak M. Osman Korfmann'ın da öne sürdüğü gibi, Homeros'un Troyası (yaklaşık MÖ 1300- 1180 ya da (W)İlios/Taru(w)isa / Wilusa) olaral kabul edilen kent Troya VIi (Troya VIIa) tabakalarına denk gelmektedir. Bir deprem sonucunda büyük oranda tahrip olan kent, eski halkı tarafından yeniden kurulur ve kale alanına depolama mahzenleri yapılır. Eski yapı kalıntıları ve özellikle de savunma sistemi kullanılmaya devam edilir. Hatta kuleler, yollar gibi bazı yeni eklemeler de gerçekleştirilir. Maddesel kültür kalıntıları her hangi bir kesintiye işaret etmemektedir; tam tersine "zenginliğin" arttığı izlenimi vardır. Ancak gergin durum her yerde hissedilmektedir. Örneğin daha önce açık olan girişler kapatılmışlardır. Yerleşme, düzenli bir şekilde hem kale içinde hem de kale dışında gittikçe kalabalıklaşmaktadır. Yani kent sakinleri Troya VIa kentini yaklaşmakta olan savaşa hazırlar gibidirler.
