Yaptığı uzun geziler sonrasında ilk dünya haritasını çizen Miletoslu (Milet) Anaximander'den yaklaşık bir yüzyıl önce, Homeros oldukça detaylı coğrafi mekan perspektifi yaratmıştır. Özellikle Troya ve çevresinin anlatımında, adalar, ovalar, kıyılar ve ırmaklar ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır. Bu anlatımlar arasında özellikle İlyada Destanı'nın XXII. bölümündeki "Irmaklar Kataloğu" Karamenderes Ovası'ndaki savaş alanının Troya'dan nasıl doğuya doğru yayıldığını bize göstermektedir. Homeros bütün bunları tanımlarken, doğa olaylarını nasıl büyük bir ayrıntıyla ele aldığını bize göstermektedir. Homeros, Troas'da sekiz ırmaktan söz eder. Bu ırmaklar; batıda herkesin bildiği Skamendros (Karamenders), Simois (Dümrek Çayı) doğuda Aisepos (Gönen Çayı), bunun dışında ise, destanda daha sonra adı geçmeyen diğer beş ırmaktır.
Destanlarda adı geçen Troas'ın ırmakları.
Bu ırmaklar sırasıyla şunlardır: Rhesos (Atlıkara Çayı), Heptaporos (Umurbey Çayı), Karesos (Gümüşçay), Rhodios (Sarıçay) ve Granikos (Kocabaş Çayı)'dır. Arkeolog ve filologların yaptığı araştırmalar sonunda bu ırmakların gerçekten de var olduğu ispat edilmiştir. Bu durum, özellikte İlyada Destanı'nın sadece Troya Savaşı ile ilgili "gerçek bir öze" sahip olmadığını, aynı zamanda bölgede yaşayan insanların edindiği coğrafik bilgilerin, binyıllar boyunca İlyada Destanı ile birlikte aktarılageldiğini de bize açıkca göstermektir.
