Troya Kazılarında Yazılı Belge Bulundu Mu?

1988 yılında başlayan Korfmann kazılarına kadar Homeros'un İlyada Destanı'nda anlattığı Son Tunç Çağı Troyası'na ait yazılı hiçbir belge yoktu. Aynı döneme ait Anadolu'daki diğer yerleşmelerde yazılı buluntular olmasına rağmen Troya'da hiç bir yazılı buluntu elde edilememış olması çok garip karşılanmaktaydı. 1995 yılında bulunan iki yüzeyli dışbükey tunç mühür, Troya'nın Tunç Çağı ile ilgili ilk yazılı belgesidir. Anadolu hiyeroglifi ile yazılmış bu yazı, normalde Hititler tarafından mühürlerde ya da anıtsal yazıtlarda kullanılırdı. Anıtsal yazıtlarda ise alışılmış olduğu üzere Luwi dili kullanılıyordu. Mührün birinci yüzünde yazıcının tam okunamayan adı; ikinci yüzünde ise bir kadının, belki de kendi karısının, yine tam okunamayan adı bulunmaktadır. Bu buluntu, geçiş dönemi olan Troya VIIb2, yaklaşık olarak MÖ 1130'a tarihlenen bir evin içerisinde ortaya çıkmıştır. Mühürde dikkati çeken ise, mührün, o dönemlerde alışılmış olduğu gibi taştan değil, tunçtan yapılmış olmasıdır.

1. yüzde: Adamın, yani yazıcının işi tanımlanıyor ve taşıyıcısına şans dileniyor. Daha sonra ise üç hece ile yazılan ve bir olasılıkla Tarhun-tá-nu olarak okunabilen adı geçiyor.
2. yüzde: Burada ise "iyi" ve "kadın" işaretleri okunabilmiştir.

Bu buluntuyla Troya'da Luwice'nin konuşulduğu ve anlaşıldığını kabul edebiliriz. Bu buluntu Hititoloji araştırmalarında bir dönüm noktası olmuş ve Troya'nın Hititler'le olan ilişkisinin yeniden ele alınmasını sağlamıştır.