Homeros Troyası olarak da adlandırılan Troya VI-VII Dönemi kentinin rekonstürüksiyonu.
Troya II dönemi (yaklaşık MÖ 2500) kalesinde ortaya çıkartılan mimari kalıntılar ve aynı kent tabakalarında ortaya çıkan "Priamos Hazinesi" o dönemin sınırsız zenginliğini göstermenin dışında, el sanatlarındaki inanılmaz ustalığı da ortaya koymaktadır. Ayrıca Troya, Tunç Çağı'ndaki en eski kalaylı tunçun ortaya çıktığı ilk yerleşmedir. Ege Bölgesi'nde çömlekçi çarkı yine ilk kez burada kullanılmıştır. Yarı kıymetli taş olan lapislazuli ve kalay gibi hammaddeler, uzun ticaret yolları kullanılarak Troya'ya getirilmiştir. Uzak bölgelerle olan ticaret ilişkilerini gösteren söz konusu bu buluntular, yerleşmenin MÖ 2500'lerden itibaren bir ticaret merkezi olduğunu bize göstermektedir. Bu özellik Son Tunç Çağı boyunca da devam etmiştir.
Yeni kazı sonuçlarına göre Troya'nın MO 2. binin sonlarında en az 300.000 m²'lik yerleşim alanıyla, önceleri düşünüldüğünün 15 katı daha büyük olduğu anlaşılmıştır. Yaklaşık 7.000 kişilik nüfusuyla burası hiç kuşkusuz, o dönemlerde bu bölgedeki büyük ve güçlü kentlerden birisiydi. Mimari ayrıntılar ve yapılış tarzı Troya'nın, Anadolu ve Yakın Doğu'nun farklı coğrafyalarındaki aynı döneme ait, hükümdarlık ve ticaret kentleri sistemine ait olduğunu ortaya koymuştur.
