1995 yılında Troya'da bulunan bir savaşcıyı betimleyen küçük tunç heykelçiğin benzerlerine Anadolu'nun diğer kentlerinde de rastlıyoruz
Ahhijawa (Akhalar) ve Wilusa (Troyalılar) arasındaki çatışmalara ilişkin Hitit arşivlerindeki son belgeler MO 1210'lardan sonra susar. Bundan sonra Hitit metinlerinde Wilusa konusunda başka bir bilgi yoktur. Kronolojik olarak ise Troya'da bir savaşla tahrip edilen VIi (VIIa) yani MO 1180'lerdeyiz. İşte tam bu yıllarda da Hattuşa yerle bir olur. Tarihsel olayların nasıl devam ettiği konusunda elimizde hiç bir belge yok, ancak Son Tunç Çağı'nda Anadolu, Akdeniz ve Ege'deki siyasi coğrafyanın nasıl olduğu konusunda elimizde bazı bilgiler var: MO 1400'lerden itibaren Ahhijawa İmparatorluğu sürekli Anadolu'nun batısını ve özellikle de güneydeki Minosluların kurduğu Mileti kontrolü altına almak istemektedirler. Belirli bir döneme kadar Batı Anadolu devletleriyle dostluk ilişkileri içinde yaşarlar ancak; özellikle MÖ 13. yüzyıldan itibaren Batı kıyısına saldırılar başlar ve esir alınan çok sayıda kadın köle olarak Grek yurduna götürülür. Bu olaylar sırasında bir kaç kez Wilusa bu tartışmaların içine girer. Wilusa'ya yapılmış büyük bir saldırıyı metinlerden ispatlayamasak da, böyle bir saldırının (Troya Savaşı?) gerçekleşmiş olması büyük bir olasılık gibi gözükmekte. Acaba Hattuşa'nın yıkılması, böyle bir saldırı için Troya düşmanlarını cesaretlendirmiş olabilir mi? Bilemiyoruz, göreli kronoloji bize henüz kesin bilgiler verememekte. Arkeolojik buluntular ve yazılı belgeler bu iki olay arasında doğrudan bir ilişki kurulmasına yetmese de, ardı ardına iki büyük gücün tarih sahnesinden silinmesi bir tesadüf olmasa gerek.