Homeros Kör Müydü?

Homeros'un hayat hikayesini anlatan Roma Dönemi 1. yüzyıla ait (yani Homeros'tan yaklaşık 600 yıl sonraki) metinlerde geçen birçok ismin İlyada ve Odysseia'dan alındığı saptanmıştır. Bu da bize yüzlerce yıl sonra da olsa Homeros'un hayat hikayeleri yazılırken antik dönemde eski biyografilere ve kaynaklara başvurulduğunu göstermektedir. Söz konusu MÖ 1. yüzyıla ait bu hayat hikayesinde, ozanımızın Smyrna'daki (İzmir) çocukluğu, eğitimi ve usta bir ozan olarak yükselen kariyeri anlatılır. Melenes Nehri kıyısında doğduğu için Melesigenes adını alan ozanın ünü öylesine yayılır ki onu dinlemeye gelen Mentes isimli bir denizci Homeros'u gemisine alır tüm Ege'yi dolaştırır. Hayat hikayesinin bu bölümünün Odysseia'dan alındığı açıkça ortadadır. Homeros, Smyrna'ya geri döndükten sonra hem kör hem de büyük bir ozan olur. Daha sonra ise Smyrna'dan Kyme'ye geri dönüp orada ozan olarak geçinmeye çalışır. Homeros adını da orada alır, çünkü o kentte bütün körler o isimle adlandırılmaktadırlar. Buradaki 'ho me horon' gözleri görmeyen'den yola çıkılarak yapılan etimolojik açıklama ise tümüyle yanlıştır.

Ozanın körlüğü MÖ 460'lardan beri yapılmış olan portrelerde görülmektedir.
Bu konuda kesin bir şey söylenememekle birlikte, körlerin özellikle halk ozanlarının, çok geniş ve derin bir hafızaya sahip oldukları da bir gerçektir.
Kimi Homeros araştırmacıları ise, Homeros'un hayatının ikinci yarısında kör olduğunu kabul etmektedirler.