Troya Ovası'nın dolgu süreci.
Troya Ovası'nın dolgu süreci ve denizin eski dönemlerde Troya'ya ne kadar yakın olduğu sorusu, 18. yüzyıldan itibaren araştırmacıların üzerinde durduğu konulardan biridir. Kazdağları'ndan gelen Karamenderes (Skamanros) ve Troya'nın yaklaşık 30 km doğusundan gelen Dümrek Çayı'nın (Simios) getirdikleri taş, toprak ve benzeri dolgu (alüvyon), Çanakkale Boğazı'ndaki güçlü akıntılar nedeniyle tümüyle denize dökülemez. Taşkınlar ve bu alüvyonların birikmesi nedeniyle zamanla ova tümüyle dolar. Yeni dönem çalışmalarında Troya Ovası'nın 6000 yıllık dolgu süreci Prof. Dr. İlhan Kayan (Ege Üniversitesi) tarafından oldukça detaylı bir şekilde araştırılmıştır. Bu çalışmalar kapsamında ovada 30 metreye yakın yapılan burgular (jeomorfolojik araştırmalar) sonrasından, MÖ 3000'lerde kurulan Troya I yerleşmesinin, hemen deniz kıyısında olduğu saptanmıştır. Homeros Troyası'nın (Troya VI-VII) olduğu dönemde ise Karamenderes ve Dümrek Çayı'nın, İlyada Destanı'nda anlatıldığı gibi, Hisarlık Tepe (Troya) önünde birleşerek Çanakkale Boğazı'na döküldükleri tespit edilmiştir.
Kış aylarında taşkınlara neden olan Karamenderes Nehri.
Günümüzde de devam eden söz konusu bu dolgu süreci, barajlar ve setlerle konrol altına alınmaya çalışılsa da kış aylarındaki taşkınlar ovayı bir bataklık haline getirmektedir.